Osmanlı denizciliğinin en önemli ismi olan Hızır Reis, “Barbaros” lakabıyla tanınmıştır. Avrupalılar, ağabeyi Oruç Reis'e ha vuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı “Barbarossa” adını vermişlerdi. Bu konudaki bir diğer rivayet de Barba ros'un, “Baba Oruç” isminin bozulmuş hali olduğudur.

“Barbaros” ismi, Oruç Re is'in şehit olmasından sonra Hızır Reis için de kullanıldı. “Hayreddin” lakabı ise Osmanlı hizmetine girdiğinde, ona Yavuz Sultan Selim tarafından verildi. Zaman zaman bazı yazarlar, Hızır Reis'in, Avrupalıların verdiği Barba ros lakabıyla anılmasının yanlış olduğunu belirterek bu ismin kullanılmamasını, “Hay reddin Paşa” denilmesi gerektiğini öne sürmüşlerdir.

Türklerin denizcilikle fazla ilişkilerinin olmaması ve Avrupalı birçok dönmenin de Afrika'da faaliyet göstermesi nedeniyle, Barbaros kardeşlerin Türk olmadığını söyleyenlere rastlanır. Ancak bizzat Hızır Reis'in anılarında, kendi kimliklerine ilişkin açık bilgiler vardır. Babaları, Vardar Yenice'sinden gelerek, Midilli'nin fethinden sonra bura ya yerleşen Yakup isimli bir sipahidir. Dört oğlu da denizci olmuştur. Üçüncü çocuğu Hı zır Reis'in 1483 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Oğullarının en büyüğü İshak, ondan sonraki Oruç, en küçükleri ise İlyas adını taşıyordu.

Midilli Adası'nda ya şayan dört kardeş de denizcilikle uğ­raşıyordu. En büyükleri İshak, Midilli'de oturarak ticaret yaparken Oruç, İlyas ile birlikte Mısır ve Suriye kıyılarında, Hızır ise Selanik taraflarında mal alıp satar dı. Oruç Reis bu seferlerinden birinde, Trablusşam'dan gelirken Rodos şövalyelerinin saldırısına uğradı. Kardeşi İlyas şehit olurken kendisi de yaralanıp şövalyelere esir düştü. Hapisten kurtulduktan sonra Türk denizcilerine büyük yardımlarda bulunan Şehzade Korkud'un desteğiyle bir gemi sahibi olarak korsanlığa başladı.

Oruç Reis, Şehzade Korkud'un düşünceleri doğrultusunda çeşitli yerlerde fa aliyet gösterirken, onun taht mücadelesini kaybetmesi üzerine 1510'da Anadolu kıyılarından ayrılarak kardeşi Hızır ile birlikte Tunus kıyıların daki Cerbe Adası'na gitti. Burada kazandıkları başarı, şöh ret ve servetlerini artırdı.

Bu sırada Cezayir'den gelen bir heyet, bu bölgelerde egemenlik peşinde olan İspanyolların, Becaye'den çıkarılmasını onlardan talep etti. Bunun üzerine 1512'de harekete geçen Barbaros kardeşler, Becaye'nin 60 mil doğusundaki Çiçel'i ele geçirdi ler. Daha sonra Cezayir halkının onları davetinden de istifade ederek, 1516 da Cezayir'e egemen oldular. Oruç Reis, hükümdarlığını ilan etti.