Kasım 01, 2024

ŞEHİRLİ VE KÖYLÜ

  Bir köylü vardı. Her sene iş için şehre indiğinde  oradaki arkadaşında kalırdı.  İşlerini ağırdan alır, yer, içer, aylarca keyfine bakardı. Şehirli arkadaşı hiç sesini çıkarmaz, Allah rızası için misafirini başının üstünde tutardı. Köylü bu güzel ağırlama karşısında şehirli arkadaşını köye davet eder, ondan geleceğine dair binlerce söz alırdı. 
    Aradan yıllar geçti. Her sene aynı şey tekrarlandı. Köylü şehirli arkadaşında aylarca keyif içinde kaldı, şehirli arkadaşından köyüne ziyaretine geleceği ile ilgili sözler aldı. Şehirlinin içi rahat değildi. İçinden bir ses iyilik ettiğinin şerrinden sakın, diyordu. Senelerdir bu düşüncesinden dolayı tedbirini almış ve köylünün ziyaretine gitmemişti.
    Köylünün son ziyaretinde şehirlinin ailesi dedi ki 'Haydi bu bahar, bu  kadar söz vermişken gidip köyü bir ziyaret edelim. Gezeriz, dinleniriz, temiz hava alırız'.Şehirli ailesinin ısrarlarına dayanamadı.  Bahar geldi, hep beraber hazırlıklarını yapıp yola koyuldular. 
    Şehirlinin ailesi, köylüyü nasıl iyi ağırladıklarını düşündükçe köylüden de beklentileri artıyordu. Şöyle yemekler yeriz, böyle gezeriz, dönüşte de bütün kışlık erzağımız kesin tastamam yanımıza verilir, diyorlardı. 
 

ŞEHİRLİ VE KÖYLÜ

  Yol bir türlü bitmiyordu. Dön dön aynı yerden geçiyorlardı. Yolu şaşırmışlardı. Günlerce dolaşıp yorgun, aç bir halde nihayet köyü buldular. Köylünün kapısını çaldılar. Çaldılar. Çaldılar. İçerden sesler gelmesine rağmen açan olmuyordu. Yorgunlukları ve açlıkları sinir yapmıştı. Nihayet kapı açıldı. İşte köylü kapıdaydı ama ne kadar dil döktülerse de köylü kendilerini tanımadığına yeminler ediyordu. Şehirli durumu anladı. Köylünün oyunuydu bu.
    Birkaç gün  aç, perişan ne yapacaklarını bilemediler. Gece yağmur yağmaya başladı. Islandılar, üşüdüler. Şehirli Köylüye gidip 'Yazıklar olsun, seni onca ağırladıktan sonra yapılır mı bu hiç. Bari bu gece kalacak yer göster de yarın yolumuza bakalım. Köylü yine tanımamazlıktan geldi ama dedi ki 'Şurada koyunlarımı kurttan korumak için bekçinin kaldığı bir kulube var. Al sana ok, yay. Sabaha kadar koyunlarımı beklersen o kulubede kalabilirsiniz.' Çaresiz eski, dar ve pis kulubeye sığıştılar.
    Gece bir ara bir ses geldi. Şehirli kurt geldi diye düşünerek yayı eline aldı ve oku fırlattı. O anda bir karaltı, ses çıkararak yuvarlandı. Birden köylü evinden fırladı.' Ne yaptın sen, zavallı sıpam, zavallı sıpam ' diye bağırıyordu. Şehirli şaşkındı. Kurdu vurduğunu söylediyse de köylü sıpa diye ısrar ediyordu. Baktılar. Vurulan sıpaydı. Şehirli bir sesten bu karanlıkta nasıl tanıdın sıpanı, diye sordu . Köylü yüzlerce sıpa olsa aralarında kendi sıpamın anırmasını tanırım, diye cevap verdi. Şehirli dayanamadı artık. ' E vefasız köylü. Binlerce sıpa arasından kendi sıpanı tanıyorsun da yıllardır seni ağarlayan bu arkadaşını mı tanıyamadın....<

Yorumlar

  • Vefasız köylü.

  • Sonuçta ne planlar yaparsan yap, ne kadar tedbir alırsan al, Allah'ın takdiri kulun tedbirinden üstündür.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun