Sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeyler hayatımız boyunca her zaman olacaktır. Bu bir yemek de olabilir bir ders konusu da olabilir bir kavram da olabilir. Söz konusu sevdiğimiz bir yemek ya da sevdiğimiz bir kavram olunca ortada son derece kolay öğrenebileceğimiz bir şey olur. Eğitim hayatınız boyunca sevdiğiniz dersleri bir düşünün. Mesele sevdiğiniz dersler olduğunda ne kadar kolaylıkla o dersleri anlayabildiğinizi hatırlayın.

Hatta olay seçtiğiniz ders olunca muhtemelen o dersin sınavına çok fazla çalışmadan sadece derste dinlediklerinizle sınavı kolayca geçebilirdiniz. Ancak bir de sevmediğimiz dersleri aklınıza getirin. Ne kadar çok çalışırsanız çalışın o dersleri anlamanız son derece zor oluyordu. Hatta sevmediğiniz bir dersin sınavından yüksek ihtimalle hiçbir zaman iyi bir not bile alamamış olabilirsiniz. Sadece geçer not alarak geçmişsinizdir muhtemelen. İşte mesele sevmediğimiz bir kavram olunca da aynı şey geçerli.

O kavramı anlamanız ve hayatınıza oturtmanız son derece zor olur. Hatta sevmemeyi geçip artık nefret ettiğiniz ve kendi içinizde düşmanlaştırdığınız kavramları düşünelim. Artık bu durumda öğrenmeniz iyice zorlaşacaktır. Bir şeyi anlayamıyorsanız eğer o kavrama karşı neler hissettiğinizde bir bakın. Eğer ortada bir sevgisizlik ve düşmanlık varsa o zaman dahi bile olsanız öğrenemeyebilirsiniz. Önce düşmanlığı bırakıp sonrasında öğrenmeye çalışmak çok daha akıllıca olacaktır.