Mayıs 20, 2024

Atlantis Uygarlığı Hakkında Düşünceler (XVI)

Daha önceki konuşmamda tanrılar paylarından bahsetmiştim. Onlar dünyayı farklı genişliklerde parçalara ayırmışlardı. Ve kendileri için tapınaklar ve ilahi kurumlar kurmuşlar. Possesidon, kendi payı olan Atlantis adasını aldığında, fani biz kadından çocuklar almış ve adanın bir yerine yerleştirmiş ki az sonra anlatacağım. Burası denize doğru bakıyormuş, ancak adanın en orta yerindeymiş burada ovaların en güzeli denebilecek bir ova ve bereket varmış. Ovanın yanında fazla yüksek olmayan bir dağ bulunuyormuş. Bu dağda adanın en ilkel insanları yasıyormuş. Bunlardan birinin ismi Evanor imiş. Karisinin ki ise Levcippe ve Cletio adında bir kızları varmış. Bu bakire kız evlenme yaşına geldiği sıralarda annesi ve babası ölmüş. Possedion bu kıza aşık olmuş. Ve onunla görüşmeye başlamış. Toprağı yararak hem denizden hem de karadan kızın yaşadığı dağı çevirmiş. İki karadan üçte denizden olmak üzere nöbet bölgeleri yapmış bunları adanın tam ortasından ayni uzaklıkta olmak üzere çıta ile çevirmiş. Böylece insanlar bu adaya ulaşabilseler dahi, gemiler ve gezginler ulaşamayacaklarmış.

Atlantis Uygarlığı Hakkında Düşünceler (XVI)

Kendisi bir tanrı olarak adanın merkezinde değişiklikler yapma konusunda güçlükle karşılaşmıyormuş. Toprağın altındaki iki pınar getirmiş, biri sıcak biri soğuk akıyormuş. Kilden bereket alan bu pınarlar toprakta her çeşit yiyeceğin yetişmesini sağlıyormuş. 5 ikiz çocuk getirip adayı 10 parçaya bölmüş. En büyük ilk ikizlere annesinin yaşadığı yeri ve çevresini vermiş. Burası en büyük ve en güzel yermiş. Onu diğerlerinin kralı yapmış. Diğerlerine de prenslikler, emirlerine askerler ve geniş araziler vermiş. Hepsini isimlendirmiş. Büyük olana yani krallık verdiğine Atlas ismini koymuş. Ondan sonra tüm ve okyanus Atlantik adıyla anılmış. Onun kendisinden sonra doğan ikiz kardeşine Heralles'in Pillar'sin karsısındaki büyük payını vermiş. Burası gades bölgesi denilen yere bakıyormuş. Yunanca Eumellus adını vermiş. Bu kendi dillerince Gaderius demekmiş. İkinci ikizlerin birisine Ampheres diğerine Evaemon ismini takmış. Üçüncü ikizlerin büyüğüne Mneseus küçüğüne ise Autochthon ismini vermiş. Dördüncü ikizlerin büyüğüne Elasippus, küçüğüne Mestor ismini vermiş. Son olarak besinci ikizlerin büyüğüne Azaes, küçüğüne ise Diaprepes ismini vermiş. Onlar ve onların torunları adada yasayanlar ve açık denizdeki adaları yönetenler olmuşlar. Ve belirtildiği gibi tüm ülke üstünde Pillars'tan Mısır’a ve Thrrhenia'ya egemen olmuşlar.

Atlantis Uygarlığı Hakkında Düşünceler (XVI)

Artık Atlas büyük ve saygı değer bir aile sahibidir. Krallık onun elindedir. En büyük oğuldan oğula uzun süredir geçmektedir. O ana kadar hiçbir kralın sahip olmadığı büyüklükte bir zenginliğe ve egemenliğe sahiptir. Bunun tekrar olması olası görünmekte ve ihtiyacı olan her şeyle donatılmış durumdadır. Hem şehir hem ülke çok zengindir. Kurdukları imparatorluğun büyüklüğü sonucu yabancı ülkeler onlara ganimet getirmekte ve zaten de adanın kendi kaynakları onlara ihtiyaçları olan her şeyi sunmaktadır. İlk basta toprağı kazacak tuza benzer fusile denilen ancak daha sonra orichallum adını alan bir madde bulmuşlardır. Tuza benzeyen bu madde altın hariç her şeyden daha değerli kabul edilmekteydi.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Ark Lambaları ve Antik Mısırlılar

Ark Lambaları ve Antik Mısırlılar

İnternet Kullanımı ve Kültürel Sonuçları
İnternet Eğitimi Verilmeli Mi?

İnternet Eğitimi Verilmeli Mi?

İnternetin Nimetleri ve Külfetleri

İnternetin Nimetleri ve Külfetleri

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Kaybetmekten Korkmak

probiyotik

Ark Lambaları ve Antik Mısırlılar

bubble30
Nielawore

RED ROSE IN THE SKY: SNR 0519

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun