Daha önce hardaliyeyi hiç duydunuz mu? Hayır hardal değil, hardaliye. İsmini ilk duyunca Leyla ile Mecnun’daki Erdal Bakkal’ın Erdaliyesi geldi aklıma. Ama ikisinden de bağımsız Mustafa Kemal Atatürk’ün milli içeceğimiz olmasını önerdiği hardaliyeyi yakından tanıyalım.

Köklü bir tarihi olan hardaliye, koyu renkli, olgun yaş üzümlerden elde edilir ve alkolsüz bir içecektir. Özellikle Trakya bölgesinde yapılan şifa dolu bir lezzettir. İlk kimin yaptığı kayıtlarla belli olmasa da Osmanlı zamanında üzüm şırası koruyucu bir yöntem olarak kullanılırmış.

O dönemlerde üzüm şırasını bozulmadan uzun bir süre muhafaza etmek için özel fıçılarda hardal tohumları ile birlikte bir araya getirirlermiş. Yani anlayacağınız hardaliye bu şekilde tesadüfen ortaya çıkan bir tat. Beğenildikten sonra da ezilmiş üzümler, hardal tohumları ile muhafaza edilerek hardaliye içeceğini bulunmuş.

1930 yılındaysa Mustafa Kemal Atatürk Kırklareli’yi ziyaret ettiğinde şehrin yöresel lezzetlerinden ikram edilmiş. Hardaliyeyi çok beğenen Atatürk, Kırklareli halkına ve dönemin belediye başkanına hardaliyenin milli bir içecek haline getirilmesi gerektiğini söylemiş.

Ama ne yazık ki günümüzde Kırklareli’den uzaklaştıkça bu lezzetin bilinirliği azalıyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün beğendiği bu lezzeti siz daha önce denemiş miydiniz ya da duymuş muydunuz?